Yazı Detayı
01 Şubat 2022 - Salı 07:29 Bu yazı 325 kez okundu
 
SEÇMEN VE HAYALİ
GÖKÇE DALGA
hakankaya
 
 

SEÇMEN VE HAYALİ
Kutuplaşma ve rövanşizmin siyaseti toplumu olabildiğince baskıladığı şu zamanda sorunumuz daha geniş kapsamlıdır ve dönüştürecek şekilde bir vizyona sahip olunmalıdır. Türkiye’de 50+1 toplumsal bünyeye verdiği zararlar bugün artık aşikâr hale geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karizması ve imajı yaşanmışlıklar üzerine kurulu ve bugün pazarlanan hayaller ile süsleniyor. Dün rakiplerine siyasetin normalleşmesi mesajlarıyla karşılık veren AK Parti’nin o günkü muhalefetle yer değiştirmesine, dün şikâyet ettiği vesayet örgüsünü kendi eliyle inşa etmesine, bunun gibi pek çok alanda çark etmesi maalesef mutlak gücün zehirlediğinin göstergesidir. Demek ki liderliğe sadakat ve muhalefete güvensizlik üzerinden oluşan siyasi keskinleşmeyi yarmak hiç de kolay değilmiş. En büyük parti olarak adres gösterilen “kararsızlar” da yoğunlukla, bu tablonun ikna ediciliğinden şüphe duyanlar arasından çıkmıştır. AK parti karşıtlığı ile kararsızların metazori yoluyla millet ittifakına yönelmesini beklemek ne kadar doğru. Aslında yenilik genişletilmiş ittifak değil kararsızların metazori olmadan bu ittifaka destek vermesi olduğunda o zaman ülke için daha etkili çalışmaların yapılmasını getirecektir. Bu sebeple kararsız muhafazakâr kesim bunca belirsiz konu içinde olası bir Erdoğan'ın yenildiği fotoğrafı görmeye acaba hazır mı yada mevcut resim bu konuda millet ittifakına destek olmaya yeterli mi? Bu sebepten dolayi önce oluşturulmak istenen yeni ittifakın içerik ve hedeflerine yönelmek, sonrasında ötesine ilişkin bir Yeni Türkiye inşasını amaçlamak sonrasında ise mesele bunu topluma doğru ve hızlı şekilde anlatabilme meselesidir. Anlatmaktan da öte, içselleştirerek, bir siyasi söyleme dönüştürerek, kısacası yaşayarak somut biçimde ortaya koyma meselesidir. Mesele, Erdoğan’ın yeniden seçilip seçilmeyeceği şeklinde basit bir denklem değildir. Kutuplaşma ve rövanşizmin siyaseti ve toplumu olabildiğince baskıladığı vasata merhem olacak çözümler ortaya konması gerekiyor. Kararsızlar hatta azda olsa siyaseti takip eden tüm seçmenin merak ettiği güçlendirilmiş parlamenter sistem için ne gibi reformlar, bu reformların süreçleri ve sıralaması hakkındaki yol haritasının netleşmesi bekliyorlar. Yani giriş,gelişme,sonuç seçmen tarafından benimsenir ise kazananı veya kaybedeni olmayan bir seçim olmuş olacak. Yaşanacak seçim özellikle 50 yaşına kadar ki seçmen için artık milad olması kazananın kaybedeni elde ettigi güçle yok saymadığı hukukun üstünlük ilkesinin demokrasi ve özgürlükler noktasında ferahladığı şeffaf ve sorgulana bilen bir yönetim anlayışının gerçekleşmesi aranmaktadır. Aksi halde muhalefet Ak Parti gitsin de ne olursa olsun yaklaşımını seçmen satın almıyor ve almayacaktır. Bu sebepten tüm muhalefet en azından bu söylemlerden uzak durulması yönünde mutabakat yapmalı bu söylemlerden tabanlarına kadar uzak kalınmasını sağlamalıdır. Ilkeler üzerine girilecek seçimin sonucunda ülke nin kazanması öncelik alınmalı. Helalleşme tartışmalarına bu acıdan sıcak bakılması gerekmez mi? Kararsızların sayısının şuan 1. parti oluşu mu yoksa muhafazakâr kesimleri yanına çekmeye çalışan CHP ve İYİ Parti’nin samimiyetinden şüphe edilmesinin sonucu.
Kimlikler üzerinden siyaset niye, hepimiz Türkiye vatandaşı degilmiyiz? Acaba çoğulcu ve samimi aynı zamanda etik ve ilkeli siyasi birlikteliklere yoksa seçmen hazır değil mi? Neticede alıcısı olmayanı partiler de satmaz! O zaman önce seçmen samimi,etik,ilkeli olacak sonra alıcı bulamayan siyasi parti ya kendini yenileyecek yada iflas edip dükkanı kapatacak..
Herkes özgürlük, güvenlik, hukuk, demokrasi vs istiyor ama kimse fedakarlık yapmıyor veya taviz vermiyor ne yani o zaman bu istekler nasıl olacak. Bir birliktelik veya cenah gelsin 100 herkes mutlu olsun. Olmayacak dua ya amin demek gibi degil mi?
Ülkesini seven, gelecekte daha güzel bir ortamda ülkesinde refah düzeyi yüksek yaşamak istiyor ise sadece sandık değil başkaca görevlerimizin de olduğunu unutmayalım. Allah korusun ülke olarak zora düşsek, kendi içimizde kavga etsek bize ne yardım edecek bir ülke nede gelip kavgayı ayıracak bir ülke olur. Bir güzel oturur izlerler.
İstemek başarmanın yarısıdır..
Gökçe DALGA

 
Etiketler: SEÇMEN, VE, HAYALİ,
Yorumlar
Haber Yazılımı