Yılın ilk aylarında sakin bir seyir izleyen gayrimenkul sektörü Mart ayında pandeminin ülkemizde görünmeye başlamasıyla birlikte adeta dibe vurdu. Öyle ki Nisan ayında 42 bin konut satışıyla dip görülmüş oldu. Sektörde tam bir karamsarlık havası hakim olmaya başladı. Mayıs ayı satışları Nisan’ın bir miktar üstünde olsa da beklentilerin çok uzağında kaldı. Türkiye’de gayrimenkul inşaat sektörü birçok kalemi direk etkilediğinden ekonominin çarkları yavaşladı ve işsizliğin artmasına da katkıda bulundu. Bu durumu bunu gören yetkililer tarihi bir kararla faiz oranlarını 0.64 seviyelerine indirdiler. Zaten ne olduysa bundan sonra oldu. Sektör Haziran’da hızlanmaya başladı. Temmuz’da gayrimenkul satış rekorları kırıldı. Ağustos’ da bir miktar düşüş yaşansa da satışlar devam etti. Yani üç ayda yaklaşık 600 bin konut satıldı. Faizlerin yükselmesiyle yılın sonuna doğru satışlar düşmeye başladı. Yılsonunu itibarıyla 1.5 milyon konut satılarak rekor kırılmış oldu. Aynı dönemde yabancının gayrimenkule ilgisi de devam etti. Orada da rekor satış rakamlarına ulaşıldı. Konutta durum böyle…

Arsa ve diğer gayrimenkullerde ise satılan konutların parası gidecek yer aradı. Faizin çok düşük olması ve pandemi sonrası insanların yaşam tarzında değişikliğe gitmesi arsaya olan talebi patlattı. Öyle bir durum oldu ki talep patlaması fiyatlara yansıdı. 100 pirim yapmayan arsa kalmadı neredeyse…

Arsa satışları da rekorla tamamlandı. Bir diğer rekorda devletin tapu harçlarından gelirinde oldu. Oda ikiye katlandı. Anlayacağınız rekorlarla dolu, sıkıntılarla, karamsarlıklarla, hastalıklarla dolu bir yıl oldu. 2021 yılının sakin, istikrarlı bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Sebahattin Gülçiçek