AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, gündemdeki kritik soruları yanıtladı. 

Kurtulmuş'un açıklamaları: 3'lü mekanizma müzakereleri ile ay sonuna doğru rakam açıklanacak. Vatandaşın enflasyona ezdirilmemesi hükümetimizin temel amaçlarından birisi. Yılın yarısında yeni bir asgari ücret düzenlemesi yapıldı. Asıl olan geniş kitleyi oluşturan asgari ücretli vatandaşlarımızın alım gücünün olumsuz etkilenmemesi. Asgari ücret kadar gelirin vergi dışı bırakılması Türkiye'de devrim niteliğinde bir adımdı. Hükümetimiz insanlarımızı enflasyonda ezdirmeyecek, alım güçlerinin azalmasını sağlamayacak bir tedbiri alacaktır. Asgari ücretin vatandaşlarımızın memnun olacağı şekilde açıklanacağını ümit ediyorum. 

"İYİ BİR RAKAMIN OLACAĞINI ÜMİT EDİYORUM"

İyi, vatandaşımızın memnun olacağı bir rakamın ortaya çıkacağını ümit ediyorum. Çok uçuk rakamların telaffuz edilmesinin ise bir rasyonalitesi yok. Olmayacak duaya amin demenin anlamı yok. Görüşmeler sonucunda, büyük çoğunluğun evet diyeceği bir rakam ortaya çıkar. 

EYT DÜZENLEMESİ VE YAŞ SINIRI 

EYT ile ilgili hiç uygulanmayacak zannedilen dönemde dahi bu konu AK Parti'nin masasındaydı. Siyasetin sahibi, devletin de sahibi milletin kendisidir. Geçmiş dönemde bedelli askerlik bunlardan birisidir. Olmaz zannedildiği dönemde biz çalıştık ve sonunda kalıcı uygulama oldu. EYT de öyle. Vatandaşımızın gündeminde, ekonomik bakımdan başka bir şey, toplumsal açıdan başka bir şey. Cumhurbaşkanımızın görüşleriyle bakanlığımız çalışmalarını aşağı yukarı bitirdi. Bunun bir de maliyeye yükü var. Tazminatlar konusunda Hazine Bakanlığı görüşü var. Son noktaya geldi. Geniş kitlenin olumlu bulacağı sonuca ulaşılacağını ümit ediyorum. 

Bunların hepsi, tüm seçenekler tartışıldı. Son noktaya gelene kadar müzakereler sürecektir. Burada bir de imkanlar meselesi var. Bu çerçevede hem geniş kitlenin taleplerini karşılayacak sonuç ortaya çıkacak, hem de rasyonel olmasına gayret edilecek. EYT için Meclis'teki takvime bakmak lazım. 3 temel şarttan birisi de yaş meselesi. Son noktada hangi karar çıkar, bunu göreceğiz. Vatandaşın gündeminde olduğu için siyasetin gündemine geldi bu konu. 

MEMUR VE EMEKLİLERE ZAM

Bu ayın önemli konularından birisi de o. Ne kadar zam yapılacak. Maliye Bakanlığı'nın konusu zamlar. Burada biz ana fikri söyleyebiliriz. Olağandışı şartlardan geçiyor Türkiye ekonomisi. Önümüzdeki dönemde enflasyonda düşüş trendinin devam edeceğini görüyoruz. Sonuçta da bir hayat pahalılığı var. Yüksek fiyatlar var. Bunların büyük bir kısmı Türkiye ekonomisi dışındaki faktörlerden kaynaklanıyor. 

EKONOMİDE GÖRÜNÜM

Türkiye ekonomisi bakımından endişe edilecek bir durum yok. Türkiye'nin son 3 yılı değerlendirirsek, 3 yılda, sonraki dönemlerde iktisat tarihi bakımından da zengin bilgilerin olduğu bir dönem oldu bu dönem. Pandemiyle birlikte gizlenmiş olan konular kalktı, ağır sorunlar olarak bütün insanlığın üstüne bindi. Pandemiden çıkışta AB'nin, ABD'nin hepsinin uyguladıkları ekonomi politikaları farklı oldu. Ekonomi savaşları derinden etkiledi. En sonunda da Rusya-Ukrayna savaşı işin tuzu biberi oldu. Türkiye'nin avantajı şu. Birçok ekonomi frene basarken, Türkiye gaza basmayı tercih etti. Yerli üretimin ne kadar değerli ve önemli olduğu ortaya çıktı. Enflasyonla mücadele bizim bir numaraları hedeflerimizden birisidir, hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yılbaşı itibarıyla düşüşün hissedileceğini düşünüyorum. 

TÜRKİYE'NİN MEKİK DİPLOMASİSİ

Diyoruz ki bu ilhakı kabul etmiyoruz. Aynı zamanda Rusya'ya da diyoruz ki, savaşın bölgeye faydası yok. Burada taraf tutmadan, bölgesel ve küresel barıştan yana tavır takınarak diplomasiyi sürdürüyoruz. İnsani olarak tahıl koridorunun açılması bunun başlı başına sonucudur. Esir takası, bunların birbiriyle takasının temin edilmesi de insani diplomasinin gereği. Bölge ülkeleriyle normalleşmenin altında yatan da bu. Ortadoğu terör örgütlerinin cirit attığı bir yer haline getirilmiş. Türkiye'nin bu bölgede çok güçlü şekilde ayakta durmak, savunmada da kendi savunmasını gerçekleştirecek durumda olması lazım. Irak'ın parçalanmasının kime ne faydası oldu, Mısır'ın siyasi olarak bölünmesinin kime ne faydası oldu. Bu bölgedeki emperyalist güçlerin ekmeğine yağ sürdü sadece. Bölgedeki sorunların giderilmesi için ciddi ve hızlı normalleştirmenin gerçekleştirilmesi bölgeye katkı sağlayacaktır. 

BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ

Meclis'te başörtüsü teklifini imzaladık. Hem AK Parti hem MHP imzaya açtı, imza atmak isteyenler imza atıyorlar. Aslında fiilen çözülmüş bir mesele vardı. Ben 28 Şubat'ı İstanbul Üniversitesi'nde yaşadım. Eşim başörtülüydü üniversiteden atıldı. Gencecik evlatlarımız tıp fakültelerinden atıldı. Sonuçta bunlar aşılmıştı. Zaten yasal bir engel olmadığı için aşılmıştı. Çok şükür başörtüsüyle ordumuzda görev yapan subaylarımız var. Geçen sene bir subay hanımefendi dereceye girdi. Başörtülü valimiz var, hakimler-savcılar var. Keşke büyük bedeller ödenmeseydi, hiç gündemde yokken sayın Kılıçdaroğlu bunu bir gece yarısı gündeme getirdi. Biz de madem böyle bir endişe var, bunu anayasal düzenlemeyle halledelim dedik. Ne tür engeller varsa, sadece başörtüsü değil, özgürlükleri kısıtlayabilecek hangi uygulamalar varsa, bunların kategorik olarak ortadan kaldıralım. 20 seneyi aşkın bir süredir insanlara zulmedilmiştir. Bu da Cumhuriyet Halk Fıkrası'nın zihniyeti yüzünden olmuştur. Ben Kılıçdaroğlu'nun o mesajını okuduğumda sevinmiştim, demek ki samimi adım atacaklar diye, helalleşme diyorsanız, buyurun helalleşin. Biz AK Parti olarak bu meseleyi bir siyaset manevrası alanı olarak görmüyoruz. Bu bir sorumluluktur. Bir kanayan yaranın tamamıyla iyileştirilmesi için atılan bir adımdır. Ben bunun Meclis'te referanduma da gitmeyecek kadar büyük bir çoğunlukla geçmesini ümit ediyorum. 

SEÇİM TARİHİ TARTIŞMALARI

Bu konuda hiç konuşulmadı. Hiçbir platformda bu konu konuşulmadı. Şu anda haziranda olacak gibi hazırlık yapılıyor. Bir gereklilik ortaya çıkarsa karar alınır. Takvimi içinde seçim olur bu yine. 

"TÜRKİYE KEMAL DERVİŞ MODELİNİ UNUTTU"

Türkiye Kemal Derviş modelini unuttu. İthal danışmanlarla Türkiye'yi yönetmeye talip olduğunuzu söylemek, siyaset üstü danışmanlarla yöneteceğiz Türkiye'yi demek... Böyle siyasete hakaret olabilir mi? Türkiye bir daha o dönemlere geri gitmeyecek. Kılıçdaroğlu üzerinde olağanüstü bir baskı oluştu. Kavga etmek üzere, Meclis'e ayar vermek üzere. Olacak şey değil. Milletvekillerine hakaret. Daha konuşacağım çok şey var dedi, 8 dakika erken konuşmasını bitirdi. Orada yapmak istediği şey ben 6'lı Masa'nın cumhurbaşkanı adayıyım, ben buradayım demekti. Bir tek 'ben adayım' cümlesini kurmadı. Tek aday mı çıkar, çok aday mı çıkar onu da bilmiyorum. Masadaki bileşenlerden İYİ Parti özellikle bu konuda ciddi itirazların olduğu anlaşılıyor. Modası geçmiş Rifkin ile mi süreç yönetilecek? 

ANKET AÇIKLAMASI

Özellikle yaz aylarından itibaren hem Tayyip Erdoğan'ın oyları hem AK Parti hem de Cumhur İttifakı'nın oyları yükseliyor. Her ankette daha da yükseliyor. Zor bir seçim. Hiç rehavete düşmemek lazım ama Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanımız rahatlıkla Cumhurbaşkanı olacak. 

Çok çeşitli sebepler var. Bereket ve bolluk oldu, tarım destekleri iyi oldu, turizm gelirleri vs. Ekonomik olarak yükseliş ortaya çıktı. Sembolik ama geniş kitlelere dokunan adımlar atıldı. TOKİ'nin sosyal konut projesi. Cumhuriyet tarihinin en önemli sosyal projelerinden bir tanesi bu. 

MECLİS'TEKİ YUMRUKLU KAVGA: İNSAN DOĞASINA AYKIRI

Küfür etmek, yumruk atmak olmaz. TBMM'de yüksek perdeden münakaşa edebiliriz, ciddi mücadele içinde olabiliriz ama hakaret yok, küfür yok, yumruklaşma yok. Bunlar insan doğasına aykırı. Bir de bunları görüntülerle Türkiye'yi 3. dünya ülkesi parlamentosu gibi göstermek, bu da Türkiye'nin hak etmediği bir şey. Şiddetle kınıyorum. Hepimizin insanız, sinirlendiğimiz olur. 

SURİYE'YE OLASI HAREKAT

Bir kara harekatı olsun diye kara harekatı olmaz. Türkiye niçin kara harekatına mecbur? Suriye'nin kuzeyine terör örgütlerinin cirit attığı alan olamaz diyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğüne herkes saygı göstersin. Hiçbir terör örgütlerine silah, mühimmat, istihbarat desteği verilmesin diyoruz. Bir bölgeden Türkiye'ye karşı saldırı olmasını önleyelim, ya bunu siz yapın ya da biz yapalım. Sivil insanlar ölüyor sınır şehirlerimizde. Türkiye buna seyirci mi kalacak? Terörü kaynağında bitirmek için adım atmalıdır. Kara harekatı ile terör örgütünün buralarda işlerini yapamayacak hale getirilmesi gereklidir, zorunludur. Keşke burada hiçbir terör örgütü kalmasaydı. Bu büyük devletler, vekalet savaşlarının aracı olarak kabul ettikleri terör örgütlerine destek vermesinler inanın dünyanın hiçbir yerinde bir hafta 10 gün içinde bir tane terör örgütü kalmaz.