Haber Detayı
28 Haziran 2022 - Salı 14:25 Bu haber 656 kez okundu
 
GÖKÇE DALGA YAZDI
Ülkemizde ve dünyada pandemi ile başlayan kısıtlamalar, endişeler ve gelecek kaygıları belirli bir süreden sonra yerini pandemi şartlarının gevşemesi ile zorlaşan ekonomik şartlar, savaşlar ve dünya genelinde yeni oluşa bilecek salgınlarla pandemi öncesi gündemi bastan sonra değiştirdi.
YAŞAM / SAĞLIK Haberi
GÖKÇE DALGA YAZDI

Ülkemizde ve dünyada pandemi ile başlayan kısıtlamalar, endişeler ve gelecek kaygıları belirli bir süreden sonra yerini pandemi şartlarının gevşemesi ile zorlaşan ekonomik şartlar, savaşlar ve dünya genelinde yeni oluşa bilecek salgınlarla pandemi öncesi gündemi bastan sonra değiştirdi.

Bu değişimin oluşmasında toplumlarda öne çıkmış doktor, iş insanı, gazeteci, siyasetçi, basın yayın kuruluşları, sosyal medya foneminleri ve hatta mafya bile dahil olarak organize bir çalışma yaptı.

Gelinen bugünde her bir bireyin iç dünyasında ki korku hortladı ve birçok kişi korkularına yeni düşerek kimi makamını, kimisi gelirini, kimisi yatırımını, kimisi de sadece günlük geçimini koruya bilmek adına korkularına yenik düşmemek adına bu zamana kadar geçmediği yolları geçmeyi göze aldı. Artık ciddi ciddi bu yollu geçmeyi kendisi için bir B planı olarak hazırlamaya çalışanlarının sayısı arttı. Bu yollada almaktan kaçınılan yada verilmesi gereken ödünü vermemekte ısrarcı olanlar böyle bir durumda elde edecekleri sonucun kar/zarar muhasebesini yaparak kendisini ve şartlarını bu B planı için hazırlamaya başladı. Bu durum alışıla gelmiş ve adına standart denilen hayatın şartlarını yani tüketim alışkanlıklarını, kurulan arkadaşlıkların, ticari birlikteliklerin, bağların veya anlaşmaların çerçevesini panik halinde değiştirilmesine etki etti. Artık günümüzde neredeyse tamamen her konuda uzay cağına, dijital pazara, robotlaşmaya hazır bir zemin oluşturuldu dense çok yanlış olmasa gerek. Peki değişen koşullar, değişen beklentiler, değişen mevsimler, değişen mikroplar, değişen zaman ve değişen onca şeyden sonra artık hiç birşey pandemi öncesi gibi olmayacak denilirken acaba kimler ne anladı? Peki bu değişim ne zamana kadar devam edecek?

Bu zamanın sonunda insanlığı ne bekliyor? Ülkemiz bunun neresinde olarak ne yapacak? Bunca merak edilen soru varsa sizce neden bu sorular gündeme gelmiyor? Hatta İlk cevaplanması gereken soru hangisi! Tarihi kökleri olan, geçmişi nerede ise 1000 yıl öncesine dayanan kadim bir neslin devamının ülkemizde derin konuları konuşması, tartışması çok mu zor? Bence değil; aslında sadece sürekli sahip olduklarını kaybetme korkusu enjekte edilir ise paylaşmanın karşılığı şu veya bu şekilde bir takım hadiselerle, kişilerle, konularla örselenir ise hele de sürekli ısıtılıp ısıtılıp servis edilir ise eskileri aramak eskiden herşey daha güzeldi demek ile zaman geçilirse kadim neslin devamı ne yapsın. Dolayısıyla yeni hiçbir şeye itimat etmez ve sadece kendini nasıl daha fazla güvence altına alabilirin yollarını dener öyle degil mi? Halbuki eğitim dedigimiz 2+2 den ibaret olmasa, geliri iyi bir iş sahibi olmak için alınmaktan öteye geçse, topluma, doğaya, insana, bireye, ailemize ve hatta kendimize karşı olan sorumlulukların altını kalın çizerek ilgili evrensel "Dil,din,meshep,kültür özgürlüğü" degerler ile her birey daha anaokulda iken öğrense bazı seyleri acaba ülkemiz nasıl bir yer olurdu açıkçası gerçekten merak ediyorum. Bence süper güç denilen hangi ülke varsa yer değişirdik. Ne yapalım bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz. Neyse, en azından gelecekte dijital cağı yakalanamayanlarin nasıl olabileceğini, nelerle mücadele edeceklerini azda olsa hepimiz tahmin edebiliyoruz.

Gelelim kısa vadeli gelecek planlarına çünkü herkesin dikkati ve gayreti onun üzerine. Ne olacak bu işlerin sonu Sokakta gülen insan kalmadı, geleceğinden kaygısı olmayan genç kalmadı, aldığı maaştan memnun olan yaptığı işten keyif alan kalmadı, ailesi ile memleketine, köyüne gitmek dışında tatil planı yapan kalmadı, dostuna arkadaşına akrabasına hatta anne babasına sahip çıkan kalmadı bunlar bitti ise ne olacak peki! Işte tam da bu noktada bunlardan rahatsız olanlar yada bu konulardan taviz vermekten mutlu olmayanlar "sessiz devrim" yapacak. Nasıl mı? O konu başlı başına bir yazı olur Fakat milenyumdan sonra yeni yüzyıl içinde dünya ya gelen nesil yeni binyılı dizayn edecekler diyebiliriz. Şükür ile yetinmeyip daha iyisi için savaşmayı benimseyen bir gelecek dünyaya getirilmek istenen yapı. Kısaca insanlık için iyilerin sayısı artmalı, umut olmalı o sebeple önce insan olmalıyız. Bunca şey olurken nasılsa bir gün bu dünyadan göç edeceğimizi unutmamalıyız. Önceliğimizin iyi bir dünya bırakmak yerine dünyaya iyi bireyler birakmak olması hepimizin menfaatine olacağı kanaatindeyim. Eleğimizin gözeneklerini genişletelim.

Gökçe Dalga

Kaynak: Editör:
Etiketler: GÖKÇE, DALGA, YAZDI,
Yorumlar
Haber Yazılımı